1. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu Ardından

 
16-19 Kasım tarihleri arasında “Düşler Ülkesi” olarak tanımlanan ve gerçekten insanları bin bir türlü hayale yönlendiren Ürgüp’teydik. Bulunma sebebimiz ise 1. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu idi. Bu güzel sempozyumu, Nevşehir Üniversitesi Kapadokya Araştırma ve Uygulama Merkezi” (NEVKAM); Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi ve diğer yerel yönetimlerin desteği ile kotarmış.

Sempozyum, temel amacı olan bilimsellik ve sanatsallık yönünden oldukça tatmin ediciydi. Bunun yanında da oturumlar dışında planlanan yemekler, geziler ve daha önceden hazırlamış oldukları sempozyum çantası da dört dörtlüktü.

Yeni bir üniversitede, uluslararası düzeyde, 350’den fazla bildiri ve 500 katılımcı ile bir sempozyum düzenlemenin muhteşem zorluğu göz önünde bulundurulursa, Nevşehir Üniversitesi’nin programını aksatmadan yürütmüş olduğu bu etkinlik gerçekten bir “mucize” idi.

Bu başarının arkasında yatan kişilerden birkaç örnek verdiğimde, sizlerde şaşkınlık içinde kalacak ve gerçekten bunun gibi nice organizasyonları alınlarının akı ile kotaracaklarını akledeceksiniz.

Bunlardan en önemlisi üniversitenin; öncü-lider kişiliği, Rektör, Prof. Dr. Filiz Kılıç. Türkiye’deki bayan rektör sayısını ve etkinliklerini bilmiyorum ama Filiz Hanım’ın gerçekten iz bırakanlardan olacağını biliyorum, diliyorum, umuyorum. Edebiyat profesörü olan Filiz Hanım sempozyum boyunca oturumlara katıldı, sorular sordu, görüşler bildirdi. Aralarda katılımcılarla çay, kahve içerek sohbetlerde bulundu; yemekler esnasında mümkün olduğunca çok kişi ile iletişim kurarak, oldukça mütevazi bir kişilik intibası bıraktı. Enerjik duruşu ile bizleri ve ekibini pozitif bir ruha bürüdü. Ve en önemlisi sempozyum değerlendirme oturumunda yapıcı görüşlere imkân tanıyarak, sempozyuma katkısı olanlara teşekkürler sunarak ve bu sempozyumu düzenleyen ekibin tek tek ellerini sıkarak, teşekkür ederek ve onlara kendi konumlarını işaret ederek “gelecekte bu koltuklarda oturabilmeleri” dileğinde bulunarak, “kendini tamamlamışlığını”, memleketi olan Nevşehir’in sembolü olan Hacı Bektaş-ı Veli’nin felsefesine bürünmüşlüğünü gösterdi…

Diğerleri ise NEVKAM müdürü Yrd. Doç Dr. Adem Öğer, Yrd. Doç. Dr. Atila Türker, Yrd. Doç. Dr. Duygu Eren, Yrd. Doç. Dr. Fatih Başbuğ, Yrd. Doç. Dr. Özden Taşğın, Yrd. Doç. Dr. Uluç Çağatay, asistanları ve öğretim görevlileri idi. Hepsi, gerçekten varlığıyla ayrı bir hoşluk katan, oldukça verimli insanlardı. “Bananeci”, “başkası yapsın” zihniyetinden sıyrılabilmiş; koşturan, aktif ve oldukça misafirperverlerdi…

Değinmek istediğim bir başka güzel insan ise Avanos Kaymakamı Sayın Aylin Kırcı Duman. Aylin Hanım birçok oturuma bizzat katılarak, öğrenme aşkını bizlere hissettirdi. Ayrıca sorduğu sorulardan ve bildirdiği görüşlerden, edinimlerini mesleğine-görevine yansıtacağını, yani hayata geçireceğini aksetti…

Sempozyum, tarih ve kültür sempozyumu idi, ancak; disiplinlerarası anlayışla birçok alandan bildiriler mevcuttu. Tarih, edebiyat, halk kültürü, din, dil, yemek, turizm ve spor bunların bazılarıydı. Alanında saygı duyulan, tanışmakla onurlanılan birçok bilim insanı aynı ortamdaydı.

Tüm oturumların video kaydının tutulması, sıklıkla fotoğraflar çekilmesi geleceğe görsel ve işitsel kayıtlar bırakabilmenin iyi yöntemleriydi. Bunları yapan görevlilerin önceden pratik yaptıkları, işlerinin gerçekten çok detaylı planlandığı anlaşılıyordu. Herkes sorumlu olduğu salonun organize olmasını sağlıyordu.

Tüm oturumlar programdaki şekliyle gerçekleştirildi. Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu binalarının yeniliği; zekice dizaynı; tüm salonlarda kürsü, bilgisayar, elektronik yansıtıcı bulunması ve tertemiz bir ortam sunmaları katılımcıların rahatlıkla sunumlarını gerçekleştirmelerini, dinlemelerini sağladı.




Bizler açısından oldukça önemli olan yemekler ise farklı mekânlarda, bölgenin en iyi işletmelerinde yenildi. Bunların bazılarının yer altında, mağara restoranlar olması ve sunulan yemeklerin bölgeyi temsil eden nitelikte olması otantik bir etkileyicilikteydi.
Kayıt esnasında verdikleri çantada (tabi ona valiz demek gerek) sempozyum programının, bildirilerin özetlerinin basılı kitapçıklarının, “Nevşehir Halk Kültürü-1” ve “Ürgüp Düşler Ülkesinde Bir Kültür Yolculuğu” kitaplarının yanında yörenin kabak çekirdeğinin ve sayıca olağan dışı olan çeşitli hediyelik eşyaların olması anılarımızda bu organizasyonun ve haliyle kişilerin uzun süre yaşayacağını göstermekteydi…

Nice güzel etkinliklere, bu kadar güzel insanlarla dâhil olabilmek dileğiyle!...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Geleneksel Mutfak Ekibi