Kitap: Aşçı

Wayne Macauley’in orijinal adı “The Cook[1]” olan romanının Türkçe çevirisi basılınca[2] çok sevinmiştim. Ancak okuduktan sonra görüşlerimi sizlere yazıp yazmamakta tereddüt duydum, klavyeye defalarca gittim geldim…
Kısa bir roman olan eserde, baş kahraman olan Zac’ın Avustralya, Melbourne’deki aşçılık okulunda başlayan öyküsü aktarıyor. Konu yönünden, mekânsal ve mesleki mantık açısından her şey yerli yerince. Bir lokmada okunacak nitelikte… Ancak tercüme o kadar kötü ki çoğu zaman burada ne demeye çalışıyor diyorsunuz. Ve bu keşkeler defalarca yenilenince keşke orijinal baskısını okusaydım düşüncesine kapılıyorsunuz!
Bu düşünce ve merakla yabancı değerlendirmeleri gözden geçirdim, yazarın da internet sitesi[3] başta olmak üzere birçok e-kaynağı inceledim. The Guardian gibi önemli gazetelerde bile olumlu değerlendirmeleri, tanıtımları yapılmış[4]. Ayrıca kitabın bu Ağustos’ta üçüncü baskısı raflara sürülmesi bekleniyormuş[5].
Bunları okuduktan sonra bir kez daha üzüldüm. Ayrıca, sanırım eser Türkçeye tercüme edilirken sadeleştirilmiş! Orijinal baskıda 245 sayfa dolayları olan içerik bizde 182 sayfaya sığdırılmış. Tabi İngilizce baskılardaki yazı karakteri, büyüklük ve süslemeleri bilmiyorum ama yer yer kopukluklar olması bu görüşümü sağlamlaştırıyor… Umarım biran önce orijinaline yakın hali basılır da içimiz rahatlar.
Yoksa azimli Zac’ın çok çok iyi bir aşçı olma yolundaki serüveni, ilginç hayatı Türk okurlarınca sanırım pek okunmaya değer bulunmaz.
Aşağıya her zamanki gibi yine bazı alıntılar yaparak sizleri de okumaya davet ediyorum. Lezzetler!

“Ne yiyorsak oysak dedi vasat insanlara vasat yemekler mi sunacağız yoksa toplumu geliştirecek miyiz?” (s. 15)
“Unutmayın ki yemek yapma uğraşı diğerlerinin tarifini ödünç almak çalmak uyarlamaktan ibarettir.” (s. 30)
“… ben de dedim ki evet gösteri yapıyorduk bunun ne sakıncası var ki yemek tiyatrodur niye saklayalım?” (s. 55)
“Hayır dedi yemek pişirmek kendini ifade etmektir köle olmak isteseydim babam ve onun babası gibi fabrikada çalışırdım.” (s. 60)
“Onlara evet belki de alabalığı fazla piştiği içindir diyecektim ama bunu söylemek aptalca olurdu.” (s. 62)
“Haklısın dedim ben antikalar okuluna züppe olmayı öğrenmeye geldim ben cesur ve dürüst tatlar sunmak istemiyorum ben gümüş tepsilerde özenle yetiştirilmiş hayvanların etini minyatür sebzelerle sunmak istiyorum.” (s. 64)
“Mutfağımda hataya yer olmayacaktı her adım denetlenecek her sonuç yüksek kâr marjı oluşturacak şekilde tasarlanacaktı.” (s. 64, 65)
“Kalbinle yemek yap dedi kendini hoşnut kılmak için yavaşça sessizce yemek yap açık mutfak seyirciler kameralar için giyinmek bunlar hep sığ geçici şeyler bunlar için yemek yapılmaz.” (s. 67)
“Şef olmak tedirgin olmak demektir dedi Gavin bir dakikadan fazla hareketsiz durdun mu bil ki kasaptan bozma ufak bir yerel mekânda pot-au-feu ve plats du jour pişirip yörede yetişen ürünleri övüp şehirden günü birlik turla gelmiş geçmiş burjuvalara hizmet edersin.” (s. 79)
“Sen bizim yatılı aşçımızsın kendi odan ve haftalığın var bize tekrar aile olmamız konusunda yardım edeceksin.” (s. 91)
“Bir şef mutfağına karakterini yansıtmalıydı eğer mutfağımda çalışacaksanız ben ne diyorsam onu yapacaksınız kullandığınız şeyleri aldığınız yere koyacak ve sosunuzu benim dediğim yöne doğru karıştıracaksınız.” (s. 110)
“… menüden beş nüsha çıkardım aile bireyleri için birer tane bir tane de benim için tarih düşüp dosyalayacaktım ki yaptıklarımın kaydını tutabileyim.” (s. 111)
“… müşterileri onları yeteneklerinizle etkileyerek kazanırdınız ne düşündüklerini kafaya takarak değil.” (s. 111)
“… yaptığın yemekler konuşsun elindeki en iyi silah bu.” (s. 117)
“… evet iyi seçim öyle bir yemek herkesin yüreğine dokunur.” (s. 133)
“Bir şef sadece bir aşçı değildir aynı zamanda bir sanatçıdır dedim bir sanatçı da her şeyden önce kalıcı intiba bırakmaya çalışması gereken biridir.” (s. 145)
“Çocuğu biraz rahat bırakın diyecek o bir aşçıdan daha fazlası.” (s. 170)
“İşte evlat dedi bu anlaşma yaptıran bir yemek oldu!” (s. 175)




[1] Macauley, Wayne. (2011). The Cook, Text Publishing.
[2] İthaki Yayınları’nca, Ekim 2012’de. Çeviren: İlker Sözmez.
[4] Thomas, Scarlett (The Guardian). (13.12.2013). The Cook by Wayne Macauley – review. http://www.guardian.co.uk/books/2012/dec/13/the-cook-wayne-acauley-review, Erişim Tarihi: 22.07.2013.
[5] Quercus yayınlarınca.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik