MÖ 2000 Anadolusunda Yeme İçme Alışkanlıkları ve Mutfak Kültürü


UludağÜniversitesi, Harmancık MYO’da 15 Ekim Pazartesi günü sabah 10.30-12.00 ve öğleden sonra saat 13.30-15.30 arası Hitit Mutfağı uzmanı, tarihçi ve yazar Sayın Tolunay SandıkçıoğluMÖ 2000 Anadolusunda Yeme İçme Alışkanlıkları ve Mutfak Kültürü” konulu detaylı bir konferans verdiler. Bu konferansa sadece aşçılık programı öğrencilerimiz değil, diğer programdakiler, öğretim elemanları ve diğer ilgililer de katıldılar.
Oldukça verimli geçen bu konferansta; katılımcılar çoğu zaman hayretler içerisinde yepyeni bilgiler edindiler, sorular sorarak akıllarındakileri netleştirdiler.
Sandıkçıoğlu’nun bu değerli konferansında aldığım notlardan bazılarını sizleri de meraka sürüklemek adına aşağıda özetliyorum.
 

Lezzetler!

·         MÖ 2000 yıllarında ekmek kutsal ve tanrılara sunulan gıdalar arasında.
·         Üzüm de aynı şekilde, alt tabakanın içemediği sadece belirli bir zümrenin suyunu içebildiği bir gıda.
·         Yemek pişiren kişi domuz ve/veya köpek ile kesinlikle muhatap olamıyor, cezası ölüm olabiliyor.
·         Dönemin kanununa göre cinsel ilişkiden sonra kesinlikle yıkanılması gerekiyor ki yemek yapılabilsin.
·         Meyve ağaçları, tarlalar, hayvanlar, tek tek kayda geçiriliyor.
·         Tarlalara kutsallık atfediliyor, belirlenen yasalar dışında hareket edenler cezalandırılıyor (izinsiz dikim yapmayan, tarlası boş bırakanlar vs).
·         Çok büyük buğday siloları, zahire küpleri var.
·         Savaşlarda yaşamı garantiye alabilmek adına buğday taneleri uygun koşullarda yer altına gömülüyor.
·         Hayvan kurban ediliyor, kanı tamamen akıtıldıktan sonra yeniliyor.
·         Hayvanların en değerli parçaları sakatatları.
·         Hayvanların derileri, kulakları dahi pişiriliyor, hiçbir şey ziyan edilmiyor.
·         Keçi kulağı kızartması gibi bugün enteresan kabul edilen birçok yemekleri var.
·         Baharat kullanımı günümüzdeki gibi çok değil, çevrelerindeki bitkilerle sınırlı.
·         180 çeşit ekmek tespit edilmiş.
·         Bakla, bezelye, salatalık, tere, pırasa, elma, armut, kiraz, nar, incir, kayısı o dönemde de biliniyor.
·         Soğan ve sarımsak çok seviliyor.
·         Ticaret yapılırken, gıdalar bir yerden diğerine taşınırken, kaplara koyuluyor, ağızları kapaklarıyla kapatıldıktan sonra kenarları hamur ile sıvanıyor ve mühürleniyor.
·         Narlı kaburga dolması gibi günümüzde de halen yapılagelen tarifleri var…

 
 
 
 
 

Yorumlar

  1. Tolunay Sandıkcıoğlu18 Ekim 2012 09:59

    Benim açımdan da çok verimli geçti, emeği geçen ve dinleyen herkese çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik