“Nasıl Bir Aşçılık Eğitimi" Paneli Ardından

Bir önceki duyurudan haberdar olduğunuz üzere 5 Aralık Pazartesi günü Uludağ Üniversitesi, Harmancık Meslek Yüksekokulu’nda “Nasıl Bir Aşçılık Eğitimi” konulu bir panel gerçekleşti.

Bu panelin gerçekleşmesinde hem teorik hem de maddi olarak ASOMDER, İNOKSAN ve Harmancık Belediyesi; gelen misafirlerin ulaşımlarını, konaklamalarını, yeme-içmelerini ve teknik altyapıyı sağladılar. Ve tabii ki Uludağ Üniversitesi çalışanlarının katkısı olmadan da bu etkinliğin vücuda gelmesi mümkün değildi. İlgililere gerçekten minnettarız!… 


Panel öncesi; Pazar akşamı, aşçılık programı öğrencilerimiz, ekmeğinden turşusuna, sıcaklarından soğuklarına, kokteylinden tatlısına kadar tamamıyla kendilerinin hazırladıkları sofralarıyla misafirlerin beğenisini kazandılar. Aynı şekilde sabah kahvaltısında da reçelden böreklere; yumurtalara; portakal, limon, vb içeceklere, kendi elleriyle hazırladıkları lezzetler sundular…  

Ardından salona geçildi ve Belediye Başkanı Sayın Mustafa Çetinkaya katılımcılara “Türkiye’nin ilk krom madeni çıkarılan Harmancık”ı temsil eden madenci heykelleri armağan ederek iyi temennilerini sundu.[1]

Sonra ASOMDER başkanı Levent Demirçakmak’ın konuşması ile panel başladı. Demirçakmak aşçılık eğitiminin ciddiyetle gerçekleşmesi ve öğrencilerin mezuniyetleri ardından, birlik-beraberlik içersinde bulunmalarının hizmet sektöründe tutunmaları; doğru işler yapabilmeleri açısından önemli olduğu vurgusunda bulundu. Ve katılımcıların belirlenen süre zarfında, verimli bir şekilde konuşmaları için geçişleri-zamanı yönetti.

İNOKSAN GMBM Taahhüt Satış Sorumlusu Hüseyin Atılgan “İşletmelerde Mutfağın Yeri ve Önemi” alt başlığıyla mutfak tasarımında dikkat edilmesi gereken konulara, fiziki mutfak planlamasında yerleşimin önemine değindi. Çeşitli görseller ile dinleyicilere örnek mutfak modelleri ve donanımları anlattı.

Abant İzzet Baysal Ün.den, Öğr. Gör. Berker Çiftçi ise “Aşçılık Eğitimi Müfredatında ve İlgili Kurumlarda Olması Gerekenler” alt başlığında, ülkemizde halihazırda bulunan eğitim kurumlarına ve müfredatlarındaki derslere değindi. Konuşması içersinde dinleyicilerinde görüşlerini alarak, sektöre hizmet edebilecek “pastacılık”, “av hayvanları”, “şarap-yemek uyumu”, “rakı-meze”, “liderlik/girişimcilik” gibi derslerinde olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca yabancı dil eğitiminin meslekte olmazsa olmazlardan olduğunu; bunun için de ön lisans düzeyinde verilen aşçılık programlarının hepsine zorunlu hazırlık yılı koyulması önerisinde bulundu.

Holiday Inn Bursa Mutfak Şefi Uğur Gömeç, “İşletmelerde Staj ve Önemi” alt başlığı ile stajlarda öğrencilerin hata yapabileceğini; mühim olanın tekrarlarının gerçekleşmemesi olduğunu; şefler olarak stajyerlerini işletmeler içinde de eğitmeleri gerektiklerini söyledi. Bu şekilde deneyimlerinin değer kazanacağına, daha hızlı ilerleyebileceklerini vurguladı. Ayrıca okullarda verilen eğitimlerde bahsedilenlerle sektör arasında oldukça büyük farklılıklar olabildiğinden, gelen stajyerlerin “gerçeklik şoku”nu atlatabilmeleri için şeflerin rehberliklerine dikkat çekti.

Wes Otel Mutfak Şefi Yardımcısı Fatih Yurddaş, “Özel Hizmet Sektöründe Akademik Eğitimin Önemi” alt başlığı ile kişisel gelişim ve mesleki tecrübelerin uyum içersinde olması gerektiği, bilgi ve pratiklerin bütünleşmesi, yapılan işin sevilerek yürütülmesi konularına yer verdi.

Mengen Aşçılar Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Müdür Yrd. Ali Çobanoğlu ise “Bir Okul Yöneticisinin Aşçılık Eğitimine Dair Görüşleri” alt başlığı ile uzun yıllar aşçılık okulunda; müdür yardımcılığı ve müdürlük görevlerinden elde ettiği birikimlerini yansıttı. “Aşçılığın sadece Mengen’e mahsus bir meslek olmadığını”, orada sadece bir hazır bulunuşluluk olduğunu, kurum kültürü oluştuğu takdirde farklı mekânlarda da benzer başarılar kazanabileceğini anlattı. Örnek olarakta Uludağ Üniversitesi aşçılık programına odaklandı ve okulun yakınında bulunan resmi makamların, özel sektörün desteklerinin gerekliliğine değindi. İNOKSAN’ın temsilcilerinin de bu ortamda bulunması hasebiyle bu bölüme en büyük desteğin; muhteşem fiziki imkânlar, ekipmanlar sunarak İNOKSAN’dan gelmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca bu gibi desteklerin ilk görünümde okula faydası varmış gibi gözüktüğüne, aksine “kazan-kazan” mantığı ile yıllar sonrasında mezun şeflerin tercihleri doğrultusunda ve toplumdaki pozitif imajları ile destekçilerin en çok kazanan olduklarını vurguladı. Ayrıca, sektöre atıldıklarında kısa sürede terfi alabilmeleri için üniversitelerde öğrencilerin teorik bilgilerini kusursuz bir şekilde tamamlamalarını ve yabancı dillerini geliştirmelerini önerdi. “Mühim olanın diploma değil içini doldurmak” olduğunu söyledi. Son olarakta “yaptığınız işlerden gocunmayın”, “mesleğinizi sevin” önerilerinde bulundu.

Big Chefs Mutfak Koordinatörü Murat Aslan “Yeme İçme Sektörü ve Alan Eğitimi Uyumu/Uyumsuzluğu” alt konusu ile okullarda bulunan eğitimcilerin bizzat sektör deneyimi olmaları gerektiğini, aksi takdirde öğrencilere kattıklarının çok yetersiz olduğunu, sektöre adaptasyonun güçleştiğini söyledi. Kurumlarda yetenekli eğitimcilerin olmamasından ve sektörle yeterli uyum sağlanamamasında dolayı eğitim alanların bir kısmının meslekten vazgeçtiklerini ve bir kısmının da vizyonsuz çalıştıklarını anlattı. Ayrıca “devletin turizme önem verdiğini ancak eğitime önem vermediğini” bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar gerçekleştiğini vurguladı.

Son konuşmacı olarakta, İstanbul Arel Üniversitesi Öğr. Gör. Erkan Kıyıcıoğlu  “Aşçılık Eğitiminde Lise Üniversite Uyuşumu” alt başlığında, yıllardır hem lisede hem de üniversitede dersler veren, sektörle sıcak ilişkisini hiçbir zaman koparmayan bir eğitimci olarak fikirlerini sundu. Liselerde önceden var olan hazırlık sınıflarının kalması ardından artık yabancı dil eğitiminin yetersiz olduğunu, eski düzenin daha faydalı olabileceğini söyledi. Aşçılık bölümünün popülerliği dolayısıyla, servis, kat hizmetleri bölümlerine kıyasla mutfak bölümlerinin daha fazla tercih edildiğini ve bu bölümlerin %40 gibi bir istihdam başarısı sağlandığını vurguladı. Öğrencilere, gençlik yıllarında mutlaka bir restoran, mutlaka bir şehir ve kıyı oteli tecrübesi edinmeleri önerisinde bulundu. Üniversitelerde ders içeriklerinin halen oturmamış olduğuna ve atölyelerin yetersiz, maddi sıkıntıların oldukça fazla olması sebebiyle büyük yatırımlara gerek duyulduğunu vurguladı.

Ardından çapraz konuşmalara ve soru-cevap kısmına geçildi. Genel olarak aşağıdaki çıkarımlara varıldı:
-          “Kendinizi ifade edin, aktüel olun.”
-          “Meslek bir derya, her yerden bir şeyler öğrenin.”
-          “Siz ne isterseniz onu olursunuz.”
-          “Bayan aşçılar da çok başarılı olabilir. Fiziki olarak zorluklar, fazla çalışma ve özveri ile aşılabilir.”
-          “Meslekle ilgili birçok şeyi bilmek gereklidir. Bir aşçı tarih de coğrafya da tarım da bilmelidir…”
-          “Farklı işletme deneyimleri, farklı ortamlarda bulunmak gelişim için faydalıdır.”
-          “Devlet destekli aşçılık takımlarının olması, ulusal ve uluslararası çalışmalarda oldukça faydalı olacaktır.”

Panel sonunda, Yrd. Doç. Dr. Bülent Gürbüz katılımcılara teşekkür belgelerini sunarak, iyi dileklerle bulundu.





[1] Kendisinin; ağır bir ameliyat istirahatının hemen ardından aramızda bulunması bile büyük incelikti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik