Neden Türkiye’nin Balığı Norveç’ten Geliyor?

Evet güzel soru. Ama bu soru benim sorum değil, belli süre Türkiye’de (İstanbul’a) yaşamış olan, araştırmacı gazeteci Max Strasser’ın sorusu bu! Adam o kadar doğru tespitlerde bulunmuş ve ciddiyetle düşünüldüğünde o kadar acı verici şeyler yazmış ki[1] kafa yormamak imkânsız…

Meselâ balıkçılarla görüşmüş, özellikle yurt dışından balık ithalatı yapan firmalarla. Yetkililer-balıkçılar büyük bir gururla “her gün Türk müşterilerine 9988 ilâ 11804 kg civarında uskumru sattıklarını; ilk sıradaki uskumru ithalatçısı olduklarını, çok iyi iş yaptıklarını, vs vs” söylemişler ve bundan da büyük gurur duyarak!

Max, özellikle üç tarafı denizlerle çevrili, mutfak kültüründe balıkların önemli yer tuttuğu ve tarihi olarak geçmişinin de olduğu, hatta İstanbul’un bazı bölgelerinin balıksız düşünülemeyeceğini vurgulayarak bizim insanlarımızın duyarsızlığını yansıtmış.

Bu kadar bilinçsiz avlanmanın manası ne? Neden balıkçılık eğitimli ve planlı yapılmıyor? Uluslararası medyada bu tarz konularla anılmamız gülünç değil mi?

Lezzetler!...


[1] Strasser, Max (The Atlantic). (27.04.2011). How a Country of Fishermen Lost Its Favorite Fish. http://www.theatlantic.com/life/archive/2011/04/how-a-country-of-fishermen-lost-its-favorite-fish/237933/, Erişim Tarihi: 02.05.2011.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik