Et, Et, Et...


Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Ocak ayından beri 60 bin ton dolaylarında olan kırmızı et tüketimimiz Kasım ayında, Kurban Bayramı dolayısıyla 161655 ton olarak tahmin edilmiş. Bu oldukça yüksek bir rakam; kabaca 70 milyona böler isek, kişi başına 2.3 kg et tüketimi olduğunu bile söyleyebiliriz. Eğer eşit dağılım/dağıtım oldu ise gerçekten de bayram olmuş…


Yine aynı istatistiklere baktığımızda önceki aylarda ve Kasım ayında büyük baş et tüketiminin küçükbaşa kıyasla oldukça fazla olduğu gözlenmekte (Kasım ayı: 116054 ton sığır, 41 ton manda, 37679 ton koyun ve 7881 ton keçi eti). Bu konuda da Orta Asya’dan gelen alışkanlıklarımızın değiştiğini söylemek mümkün. Nitekim eskiden koyun tüketiminin oldukça fazla olduğunu biliyoruz.


Et diyince aklıma hemen Maria Yordanidu’nun “Loksandra: İstanbul Düşü” adlı eserindeki şu cümleler ve bir atasözü geliyor. Kısacık onları da aktararak sizlere lezzetler diliyorum!


"Nerede kendisiyle konuşabileceğin, hangi eti istediğini bilecek kasap! Neredeyse eti kafana çarpacak." (İstanbul’da artık eski kasapların olmadığını söylüyor ama bir de günümüzdeki kasapları görse ne derdi kim bilir…)


“Et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır.” (Et ne kadar iyi olursa olsun ekmeksiz düşünülemez./ Bilgili ve ahlaklı insan, her zaman cahil ve edepsizlerin üstünde yer alır.)

Not: Fotoğraf, Rahmi Koç Müzesi (Çengelhan)'da çekilmiştir, detaylar için bakabilirsiniz: Rahmi M. Koç Müzesi (Çengelhan)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik