Benim için her yer ambar, her yer ocak başı…

Bir dul kadının biricik oğlu askerden gelecekmiş. Tabi o zamanlar haberleşme ağı günümüzdeki gibi olmadığından ne gün geleceği belli değilmiş. Kadıncağız evi dip bucak temizleyip, bir sürü ön hazırlık yapmış oğulcağızı için…
Ve beklenen oğul elinde bir şişe ile çıkmış gelmiş anasının karşısına, güzelce bir hasret gidermişler. Tabi bu esnada da oğlun getirdiği şişeden, taslara koyup koyup içmişler.
Kadın sonra kalkmış oğluna börek yapmaya, elinde elek başlamış sağa sola un saçmaya; o kadar kendinden geçmiş ki köçülere* kadar açılmış. Onu gören millet şaşmış kalmış. “Be kadın, un buralarda mı elenir!” demişler. Kadın “Ya nerede elenir?” kaşlığını vermiş. Onlar da hayretleri bir misli daha artarak “ocak başında, ambarda” deyince, kadın “benim için her yer ambar, her yer ocak başı!” karşılığını vermiş…

* köçü (köcü, köğçü): Avlu, evin altındaki boşluk.
Kaynak: Aksoy, Ö. A. Vardarlı, E. Ülkütaşır, Ş. Ünver, A. Cankoçak, G. A. Sarıbaş, O. ve Dilçin, C. (2009). Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü IV. Cilt (Birleştirilmiş tıpkıbasım). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik