ÇATALHÖYÜK BESLENME KÜLTÜRÜ (BİTKİ)

ÇATALHÖYÜK BESLENME KÜLTÜRÜ (BİTKİ)

Geçmişi M.Ö. 7500 yıllarına dayanan, bu güne kadar keşfedilmiş en eski ve en gelişik Cilalı Taş Devri yerleşim yeri olarak kabul edilen, Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan, Çatalhöyük’te ne tür besinler kullanıldığı, dolayısıyla nasıl bir beslenme kültürü olduğunu aktaracağım.
1961 yılından beri yapılan kazı ve araştırmalarla buranın şehirsel sistemi, kullanılan araç ve gereçler, buradaki insanların fiziki, biyolojik ve genetik özellikleri gün yüzüne çıkartılmış ve birçok disiplinin ihtiyacı olan bilgiler işlenebilir hale getirilmiştir.
Olaya beslenme açısından baktığımızda odun kömürü, tahıl, tohum, yabani meyve ve bitki yumrularının fosillerinin varlığı; birbirine bitişik kurulmuş evlerin içinde ocak, saklama kabı, besin işleme aletleri ve ekin depolarının olması; ayrıca çok sayıda ahşap kâse, toprak kap ve yine bitkilerden yapılan sepet, küfe, hasır vb. eşyaların bulunması; bu ürünlerin kullanıldığını, işlendiğini, uzun süre tüketebilmek ve sonraki yılda üretebilmek için saklandığını göstermektedir.
Buluntular arasında tespit edilen bitki çeşitleri ve miktarlarına(öznel ilişki ölçeğine göre-pantez içinde) bakıldığında: siyez(sık sık), gernik(çok bol) ve ekmeklik(seri-82)(nadiren) buğdaylar; arpa(ara sıra) ve sahil arpa(nadiren); bezelye(çok bol) ve boylu bezelye(nadiren); burçak(nadiren); atlas sakızağacı(nadiren); yabani badem(nadiren); meşe palamudu(ara sıra) ve meşe(çok bol); çitlembik(çok bol); çobançantası(ara sıra); sivri saz(nadiren); ardıç(çok bol) göze çarpmaktadır.
Ayrıca yapılan çalışma verileri ışığında: çavdar, nohut, mercimek, incir, erik, sumak, böğürtlen ve ebegümeci, labada, geven, hasırotu, karapazı, kuş otu gibi otlarında o dönemlerde kullanıldığı söylenebilir.
Bu bitkilerden meşe palamudundan yağ yapıldığını veya pişirilip yendiğini, çitlembikten şarap yapıldığını, yine çobançantası otunun yağ için kullanıldığını ve bir yığınının pars tapınağının altında yer aldığını bilmek günümüz kültürüne kıyaslandığında, ne kadar büyük bir değişim geçirdiğimizi göstermekte; diğer tarafta arpa, buğday, burçak, bezelye, nohut, mercimek, badem, sakızağacı vb bitkilerin kullanıldığını bilmek ise bu kadar uzun süre boyunca aynı coğrafyanın yine aynı bitki florasını ve insanının da aynı ürünleri kültüründe muhafaza ettiğini, bizleri oldukça şaşırtarak göstermektedir.
O dönemlerde yazı bilinmemekte ve dolayısıyla yazınsal kayıtlar tutulmamaktadır. Bazı duvar resimleri, araç-gereç süslemeleri mevcuttur fakat bunlar o çağ insanın ne yemekler yaptığını çok açık bir şekilde açıklamaya yetmemektedir. Bu tarz durumlarda deneysel çalışarak, ortaya denenceler sürerek bazı tahminlerde bulunulabilmektedir ama birinin iddiası bir başkasınınkiyle örtüşmeyebilmektedir.
Benim düşüncemle o dönemde insanlar bu tarz bitkisel ürünlerle pilavlar, tahıl çorbaları, pazı ve ebegümeci gibi ot yemekleri, sebze ve tahıl haşlamaları, bulamaç, lapa, ekmek gibi şeyler yapmaktaydılar.
Gördüğümüz gibi 9500 yıl öncesinde de insanlar, bugün olduğu gibi yaşamlarını devam ettirebilmek için coğrafyalarındaki imkânlardan, becerileri çerçevesinde en güzel şekilde faydalanmışlar. Gelecekte de olacağı gibi…
Çok da uzatmıyor, 7 Ocak günü mübarek Aşure Günü olması münasebetiyle güzel bir Konya aşuresi tarifesi yazarak; on peygambere, on farklı ihsan ve ikramda bulunulan bu günün bizlere de güzelliklere bir kapı olmasını dileyerek konuyu şimdilik noktalıyorum. Lezzetle kalın…

Malzemeler(8-10 kişilik):

1 su bardağı nohut
1 su bardağı fasulye
1 su bardağı bulgur
1 su bardağı pirinç
10 su bardağı su
1 su bardağı sarı üzüm veya kişniş
2 adet incir
3-4 adet kuru kayısı
2 su bardağı şeker veya pekmez
1 su bardağı ceviz
1 su bardağı fındık
1 su bardağı fıstık
1 su bardağı kenevir


Hazırlanışı:
Nohut ve fasulye akşamdan içme suyuna ıslatılır. Sabah yenilenen içme suyuyla yumuşayıncaya kadar haşlanır. Bulgur ve pirinç su ile ateşe koyulur. Yumuşayınca nohut, fasulye, doğranmış incir, kayısı ve sarı üzüm veya kişniş katılarak özdeşleşinceye kadar kaynatılır. Pekmez veya şeker ilave edilir. Koyulaşınca keselere konulur. Soğuyunca üzeri kavrulmuş ceviz, fındık, fıstık ve kenevirle süslenir.











Osman Güldemir




Kaynaklar:
Fairbairn Andrew, Asouti E., Near J. and Martinoli D. (2002). Macro-botanical evidence for plant use at Neolithic Çatalhöyük south-central Anatolia, Turkey. Vegetation History and Archaeobotany, Volume 11, Numbers 1-2 / June, 41-54
Halıcı, Nevin. (2005). Konya Yemek Kültürü ve Konya Yemekleri. Konya: Rumi Yayınları, 296.


Alıntı: Güldemir, Osman. (İpekyolu Dergisi). (2009). Çatalhöyük Beslenme Kültürü. http://www.kto.org.tr/tr/dergi/dergiyazioku.asp?yno=1540&ano=90, Erişim Tarihi: 07.01.2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Doğrama Şekilleri, Usûller ve Özellikleri

Bir Aşçının Temel Özellikleri

Çıraklık/Kalfalık, Ustalık ve Usta Öğreticilik